Son yıllarda artan oranda web içeriğinin önemi artıyor ki, bunun başlıca sebebi Google tarafından tüm kuralların baştan yazılması olarak biliniyor. Artık SEO olarak bildiğimiz her şey bambaşka biçimde tanımlanmış durumda ve maalesef eskiden olduğu gibi birkaç satın alma ile Google ve diğer arama motorlarında üst sıralara çıkabilmemiz mümkün değil. Artı Google dünyanın en gelişmiş yapay zekası ile sitelerinizi adım adım izliyor ve en dürüst pazarlama yöntemleri ile gerçekten sitenizi kullanıcılar bakımından anlamlı kılıp kılmadığınıza dikkatle bakıyor.

İşte kilit cümle aslında tam olarak burası; “siteniz, kullanıcılar veya tüketiciler bakımından anlamlı ve faydalı mı?”

Bir web sitesi sahibi olmak, sizi doğrudan tüketiciler nezdinde değerli hale getirmez. Bunun nedenlerine kısaca Google’ın arama motoru sıralama politikaları evrimini inceleyerek kolayca anlayabiliriz.

Google Sıralama Politikalarını Nasıl Düzenledi?

Google; tüketicilerin veya kullanıcıların doğru veriye ulaşabileceklerini düşündükleri bir platform ve bu ismi korumaya kararlı. Her şeyi “Google amcaya sormak” deyimi ortadan kalksın istemiyor, zira varlığının sebebi; bizim böyle diyor olmamız. Elbette dünyanın en büyük şirketi olabilmesini sağlayan bu özelliği birkaç bin hile uzmanı SEO’cuya kaptıracak değil. Kendine SEO uzmanı diyen bu kimselerin de anlamadığı aslında tam olarak bu. Google; dünyanın en büyük şirketi, dünyanın en gelişmiş teknolojilerini, dünyanın en iyi yetişmiş uzmanları ile kullanıyor ve karşısına yüz binlerce hacker dikilse dahi başarılı olamıyor. Bizler, Google’ı kandırabileceğimizi düşünerek, aslında yanılgıların en büyüğünü yaşıyoruz.

Evet, Google’ı geçmişte kandırdık. Bunu hala bir ölçüde yapabiliriz. Ancak şirket açık bir uyarıda bulunuyor;

“eğer hile yaparsanız, hile uyguladığınız siteyi sonsuza kadar sistemden çıkarırız”.

Aslında bu uyarı son derece açık bir mesajı daha veriyor.

“bir gün sizi yakalarım ve o gün yaptığınız her şey boşa gider”

Daha fenası, işlemleriniz sıfırlanmakla kalmıyor. Google artık sadece linkleri engellemekle kalmayıp, isimleri de engelleyebiliyor. Herhangi bir marka üzerinde hile yaptıysanız, bu markanın yer aldığı site kapatılıp, yeniden açıldığında, sonuç elde edilemiyor.

Pekiyi Google bugüne nasıl geldi?

İndeks Dönemi

Google ilk piyasaya çıktığında bir eşit telefon rehberiydi. Bu rehberde sıralama için çok büyük sıkıntılar yoktu, zira son derece az sayıda site bulunuyordu. Site sayısı arttıkça, sistemde yer alan sitelerin çeşitli kriterlere bağlı olarak sıralanması ihtiyacı ortaya çıktı. Burada en etkili yöntem; sitelerin kullanıcı trafiklerini dikkate almaktı.

Hosting veren makineler, ön belleklerinde siteye giren kullanıcıların sayı ve etkinlileri ile ilgili temel bilgi verebilir. Google bu bilgiyi alarak, siteye kendiliğinden gelen kullanıcıların trafiğine göre bir sıralama yöntemi geliştirdi. Ancak bunun istismar edilmesi hiç de uzun sürmedi. Kısa sürede trafik satan siteler açıldı, birkaç dolara sitenize 1000 kişilik bir trafik getirebilmeniz mümkün oldu.

Link Dönemi

Elbette bu durum, arama sonuçlarında, faydasız sitelerin hile ile öne çıkmasına sebep oldu ki, bu Google’ın hiç hoşuna gitmedi. Yeni bir kriter olarak, sitelerin dışarıdaki sitelerden aldıkları bağlantılar, yani linkler dikkate alınmaya başlandı.

Buna göre, sitenize dışarıdan ne kadar bağlantı verilirse, siteniz o kadar yükselecek ve arama sonuçlarında başa gelebilecektiniz. Prensipte bu doğru bir düşünceydi, çünkü faydasız siteye kimse link vermezdi. Ancak bunun istismarı da derhal başladı. Tıpkı trafik satan siteler gibi; link satan siteler ortaya çıktı. Google site sahiplerine sunduğu Pagerank değerini icat ettiğine işte tam da bu zaman pişman oldu. Neredeyse her site, kendisine link aldı ki, linkler incelendiğinde komik bir sonuç ortaya çıktı. Türkiye’de faaliyet gösteren inşaat firmasının, Şili’deki kuaför sitesinden link aldığı görüldü. İşte bu Google’a yeni bir fikir verdi.

Linki hangi siteden aldınız? Bu linkin geldiği kaynak sizinle ilgili mi? Bu yeni protokole bir de ceza sistemi eklendi. Eğer linklerin gerçek olmadığı anlaşılırsa siteniz sistemden atılacaktı. Tabii site sahipleri için DMOZ ismi verilen bir model de bu sırada sunuldu. DMOZ; sitelerin altın sayfalarıydı ve insan eliyle oluşturulmaktaydı. Bu rehbere giren siteler, Google’da üst sıralara çıkıyordu. Tabii bunun istismarı çok kolay değildi ama yine de Google hala memnun değildi. Zira mevcut politikalarla gerçekten faydalı sitelerin öne çıkarılması hala sağlanamıyordu ve istismar hala çok fazlaydı.

SEO Uyumlu İçerik Dönemi

Tüm bu kriterlerle birlikte aslında Google’ın sizi anlamlandırabilmesini sağlayan text içeriği, hala orada durmaktaydı. Şirket; buraya yöneldi. Sitelerin arama motoru skorlarını site içeriklerine bakarak belirlemeye başladı. Bunun için bir algoritma geliştirildi ve kimse ile paylaşılmadı. Ancak bunun da keşfi çok uzun sürmedi ve SEO Uyumlu içerik dünyası gündemimize girdi.

Neydi bu SEO Uyumlu İçerik?

SEO uzmanları Google ne ister? Sorusunun cevabını bulmak için sürekli AR-GE yapar ve deneylerle sonuçlara ulaşırlar. Yapılan deneyler neticesinde evrensel bir çerçeveye ulaşıldı ve dünyanın her yerinde SEO uyumlu içerik ile Google’da üst sıralara çıkma furyası başladı. Sitenize bu algoritmaya uygun birkaç içerik koyarak üst sıralara ulaşabiliyordunuz. Ancak tabii ki bunu da istismar etmek son derece kolaydı. Oluşan sektör site sahiplerine daha önceki yöntemlerden biraz daha pahalı olsa da, bu formatta içerik üreterek sonuç sunabiliyordu. Hatta kopya metinlerle öne çıkmak dahi bir dönem mümkün olmuştu.

Metnin belirli yerlerinde anahtar kelime kullanmak, daha fazla anahtar kelime kullanmak, ilgili bütün anahtarları kullanmak, hatta hiçbir şey anlatmayan sadece anahtar kelimeden ibaret metinler hazırlamak; SEO uyumlu içeriğin atası olarak sayılabilir. Elbette bu da tutmadı ve Google bu şekilde yazılan metinler nedeniyle uğradığı ciddi zararın ardından, yapay zekasını metinleri anlamlandırabilir hale getirdi.

Evet doğru duydunuz. Google hanım şu anda metni okuyor, burada yazan her ne ise onun anlamlı olup olmadığını tespit edebiliyor. Kopya konusunu söylemeye bile gerek yok, %1 kopyayı bile kabul etmiyor.

Spin metin uygulamaları, anahtar kelime çuvalları, anlamsız doldurma metinler bir yana, artık dil ve anlatım ve imla kuralları dahi, metnin değeri hakkında son derece önemli kriterler olarak kabul ediliyor.

Yani, artık SEO uyumlu içerik; doğru yazılmış, doyurucu içerik olarak kabul ediliyor.

Okunabilirlik Kriterlerine Dikkat

SEO; artık maddeler halinde yazılmış teknik kriterlerden çok fazlasıdır. Gerçek anlamda pazarlama stratejisi olmayan firmaların SEO yapmalarının hiçbir anlamı yoktur. Google günler içerisinde yapılan tüm işlemlerin şişirme olduğunu fark edecek ve yapacağınız her şey boşa gidecektir. Bu alanda uman pazarlama stratejistleri ile çalışarak ilerlemeniz son derece faydalı olacaktır.

Ancak her şeyden önce, sitenizde adeta bir basılı dergide olduğu gibi, kullanıcı dostu içerikler yayınlamanız gerekiyor. Anahtar kelimelerle uğraşmadan, her ne işte yükselmek istiyorsanız, onunla ilgili doyurucu içerikleri hazırlamak, birinci adım.

İkinci adım ise elbette metnin peyzajı olacaktır. Dil ve anlatımın kullanıcıyı yormaması, okuyucunun metni kolayca anlayabileceği bir dilin kullanılmasının yanı sıra, bu metnin kaç paragrafa ayrılacağı, maddelendirme yapılabilirliği, alt başlıkların bulunacağı konum ve bu alt başlıkların sayısı, giriş-gelişme-sonuç kurgusu gibi temel niteliklerin metinde yer alması on derece önemlidir.

Örneğin; sürekli aynı şeyi tekrarladığınız bir metin hiçbir anlam ifade etmez. Konuyu gerçek anlamda anlatıyorsanız, o konu başlığı ile ilişkili başka anahtarlara da değiniyor olmanız gerek.

Örneğin; bir süt üreticisi “kilogram” veya “litre” kelimelerini kullanmadan sütten bahsederse, büyük ihtimalle o metin gerçek anlamda sütü anlatan özelliklere sahip değildir yorumu; Google’ın algoritmasında yer alıyor.

Ama bunun için özel olarak çaba sarf etmeniz durumunda, yine Google’a yakalanıyorsunuz. Çünkü Google artık kolay kolay kandırılamayacağı özel bir alt yapıyı kullanıyor ve bu alt yapı kendi kendine dili ve yazım tekniğini öğreniyor. Bu yapay zeka şu anda size “yazdığınız cümle gramer olarak doğru değil”, diyebiliyor. Gelecekte çok daha ilerisini hayal edebilirsiniz…

Ne yapacağız?

1 – Google’da yükselmek, sizin gerçekte kim olduğunuz ve ne olmaya çalıştığınızla ilgilidir. Dev rakiplerinizi alt edebilmeniz çok kolay olmayabilir. Ancak Google; iyi niyetle pazarlama yapan tüm sitelere  şans verir. Doğru yoldan yürüyen firmalar ve siteler, atacakları adımlarla zaten iyileşmeye otomatik olarak başlar ve Google’ın istediği gerçek çizgiye doğru yönelir. Hile yapanlar ise zaten gelişim potansiyeli olmayan sitelerdir. Yani gerçekten çaba sarf etmeli ve sitenizi en iyi şekilde geliştirmelisiniz.

2 – Marka bilinirliği, mevcut sistemdeki en önemli kriterdir. Sitenizin linkleri değil, isminin site dışında yeterince paylaşılması son derece önemlidir. Bunu satın alma yöntemi ile değil, doğru içeriği dikkat çekici biçimde hazırlayarak kendiliğinden paylaşılır hale getirerek sağlamalısınız.

3 – Reklamın iyisi kötüsü yoktur demeyin. Reklamın kötüsü sizi yok edebilir. Elbette reklamın kötüsü vardır, elbette pazarlamanın kötüsü vardır. İşini bilmeyen ekiplerle, sadece fiyat analizi yaparak çalışmayın.

İçerik son derece ciddi bir iştir. Açıkça ifade etmek gerekirse, web sitesi içeriği hazırlamakla, bir gazeteye veya dergiye içerik hazırlamak arasında hiçbir fark yoktur. Daha doğru bir anlatımla; Google artık böyle istiyor.

İşte bu sebeple, teknik kriterlerin çok daha ilerisinde, temel nitelikleri indekslenmeye uygun, doyurucu, grameri düzgün ve kullanıcının okumaktan keyif alacağı metinleri üretmeniz gereklidir. Bu nedenle, açık kaynaklarda okuduğunuz, SEO Uyumlu Makale yazma kriterleri, pek de anlam ifade etmez. Hiçbir teknik kritere uygun olmayan metinlerin, belirttiğimiz kullanıcı dostu özellikleri var olduğu için, tüm rakiplerini ağır bir yenilgiye uğrattığına daha önce defalarca şahit olduk.

Ayrıca Google; SEO kriterleri olarak bilinen hiçbir kuralı açıkça beyan etmiyor olmasına karşın, metin üretmek kriterlerini açıkça duyurur ve tüm site sahiplerini bu nitelikte metin üretmeye davet eder.

Şimdi, siz de eğer sitenizi içeriği bu kriterlere uygun değilse, vakit geçirmeden kendiniz veya ekibinizle çalışmalara başlayın. Eğer profesyonel desteğe ihtiyaç duyuyorsanız, bize dilediğiniz zaman ulaşabilirsiniz. Size uluslar arası basın yayın standartlarında içerikleri veya asgari okunabilirlik seviyesinde içerikleri, mümkün olan en kısa sürede hazırlayabiliriz.