SEO Analizi

Solda deney tüpü ile deney yapan kadın görseli, üzerinde KD logosu. Sağda SEO analizi yazısı.

SEO Analizi denildiğinde, çoğu kişinin aklına “Arama motorlarında üst sıralara yerleşmek için yapılan birtakım teknik ayarlar” gelir. Evet, doğru ama eksik. Bir web sitesinin Google, Bing, Yandex veya başka herhangi bir arama motorunda daha görünür hale gelmesi için yapılan her adım, bir bakıma bu analizin kapsamına giriyor. Hatta gündelik hayatta sosyal medya paylaşımlarından, YouTube video açıklamalarına kadar geniş bir yelpazede SEO’yu konuşuyoruz.

Yine de SEO Analizi, bu sürecin daha “detaylı” ve “metodik” tarafını temsil eder. Her gün kapıdan çıkan esnaf gibi, “Bugün hava nasıl?” demek yerine, sürekli hava durumunu, rüzgârın yönünü, barometrik basıncı ölçen meteorolog gibi düşünün. Biz SEO Analizi yaparken hava durumunu değil; anahtar kelimeleri, site hızını, içerik kalitesini ve kullanıcının siteyle etkileşimini ölçeriz.

Analiz olmadan SEO olmaz mı?

Hayır! Asla! Mümkün değil! Dahası, analiz olmadan hiçbir veriye dayalı iş yapmamız mümkün değil. Çok sayıda değişkeni, tahmini olarak yönetemeyiz.

Analiz, sadece SEO’nun değil; yaptığımız her işin temelidir. Ölçme ve değerlendirme, vereceğimiz tüm kararların kalbinde yer alır. Bunu yapmadan SEO faydası ve hatta ürettiğimiz peynirin faydası dahi şaibeli olacaktır. Egzajere görünebilir ama değil. Eğer peynir üreticisi, ne kadar sütten ne kadar peynir üretebildiğini bilmiyorsa; maliyet planlaması yapamaz. Bu da onu ciddi zararlara taşıyabilir. Somutlaştırıp düşünelim…

SEO Analizi Nedir, Neden Bu Kadar Önemli?

Bir ev inşa ettiğinizi varsayalım. Sadece dış cephesinin güzel görünmesiyle ilgilenirseniz, ileride temelden çatıya kadar pek çok sorunla karşılaşabilirsiniz. Ev belki ilk birkaç ay idare eder ama daha sonra çatlaklar, sızıntılar baş gösterir. İşte SEO Analizi de bir web sitesinin “temel sağlamlığı” ile ilgilenir. Sitenizin sadece göze hoş görünmesi veya rastgele birkaç kelimede üst sırada yer alması sizi bir süreliğine mutlu edebilir; ancak uzun vadede arama motoru algoritmalarının değişen rüzgârlarına, kullanıcı beklentilerindeki dönüşümlere ve rakiplerin agresif SEO çalışmalarına karşı ayakta kalmanız zordur.

Arama motoru optimizasyonu (SEO) dediğimiz şey, temelde arama motorlarının çalışma prensibini anlamaya ve bu prensipler doğrultusunda web sitelerini iyileştirmeye dayanıyor. Fakat SEO Analizi bir kere yapılıp “tamamdır” denilecek bir işlem değil. Tıpkı bir insanın düzenli sağlık kontrolüne gitmesi gibi, sitenizin de düzenli aralıklarla “check-up”tan geçmesi gerekir. Aksi halde site hızının düştüğünü, Google’ın yeni mobil-first algoritmasının siteyi geri plana attığını veya rakiplerinizin yeni stratejiler geliştirdiğini çok geç fark edersiniz.

SEO Analizi, sürekli bir optimizasyon sürecinin gözetleme kulesidir. Kulede durup aşağıyı izlediğinizde; hangi ziyaretçi hangi yoldan geliyor, sitede ne kadar kalıyor, hangi odada daha çok vakit geçiriyor gibi verileri anlarsınız. Sonra da sürekli iyileştirmeler yaparsınız.

SEO Analizi Bileşenleri

SEO Analizi yapılırken, düzenli takip edeceğimiz bileşenleri inceleyelim. Bunların, eksiksiz ve hatasız takip edilmesi gereklidir. Bunun için başlangıçta ve süreçte; Ahrefs, SEMRush ve Majestic gibi kaynakları kullanabiliriz. Açıkçası bu kaynaklar olmadan takip ve raporlama çok kolay değildir.

Anahtar Kelime Araştırması: Analizin Kalbi

Bir web sitesinin içerik stratejisini düzenlerken, insanların arama motorlarında hangi kelimeleri kullandığını bilmeniz şart. Bu “anahtar kelimeler” ziyaretçilerin sizden ne beklediğini göstermenin yanı sıra, Google gibi arama motorlarının hangi sorgularda sizi kullanıcıya sunacağını belirliyor. Dolayısıyla SEO Analizi sürecinde ilk adımlardan biri, doğru anahtar kelimeleri seçmektir.

Arama Hacmi ve Rekabet

Google Keyword Planner, Ahrefs veya SEMrush gibi araçlarla anahtar kelimenin aylık arama hacmini, zorluk derecesini ve rakiplerin performansını analiz edebilirsiniz. Bu “zorluk derecesi” (keyword difficulty) düşük olan ama hedef kitlenizin arayabileceği kelimeler “gizli hazineler” gibidir.

Kullanıcı Niyeti (User Intent)

Örneğin “Nasıl yapılır?” sorguları bilgi odaklı, “Satın al” sorguları ise ticaret odaklıdır. Aynı “internet” kelimesinde bile, kimisi sadece bilgi edinmek isterken kimisi internet sağlayıcısı arıyor olabilir. Kullanıcı niyetini anlamak, doğru içerik formatını oluşturmayı sağlar.

Uzun Kuyruk (Long-Tail) Anahtar Kelimeler

“Düğün organizasyonu” kelimesi oldukça rekabetçiyken “2025 yaz düğünü için açık hava organizasyonu” gibi daha uzun, daha spesifik sorguların rekabeti daha düşüktür ve dönüşüm oranı daha yüksektir. Sektörde bu uzun kuyruk kelimeler, altın madenidir.

Anahtar kelime araştırmasında hata yapılırsa, daha en başta yanlış rota seçilmiş olur. Örneğin gemiyle Karadeniz’e gitmek isterken rotanızı Akdeniz diye belirlerseniz, ne kadar iyi kaptan olursanız olun, kendinizi İskenderun Limanı’nda bulabilirsiniz.

On-Page Optimizasyon

k

Bir web sitesinin içini (on-page) düzenlemek, dışardan bakıldığında basit görünebilir. “Meta başlıkları ve açıklamaları ayarla, anahtar kelimeleri serpiştir, görsellere alt metin gir, hepsi bu!” diye düşünenleri çokça görmüşüzdür. Elbette bunlar işin özünde var ama tek boyutlu düşünüldüğünde tam verim alınamaz.

Meta Etiketleri

Başlık (title) ve açıklama (description) etiketleri, arama motorunun ön sayfasında (SERP) kartvizitiniz gibidir. Yanlış veya alakasız başlıklar kullanmak, insanlara “Bu sayfada aradığını bulamayacaksın” mesajı verir. Tıklanma oranı (CTR) düşer ve Google bu sayfanın insanların işine yaramadığını düşünebilir.

İçerik Kalitesi ve Yapısı

Bazen, “300 kelime yazdım, içine de 15 kez anahtar kelime koydum, tamamdır” mantığıyla hareket ediliyor. 2010’larda böyle çalışan siteler belki bir süreliğine sıralama aldı ama Panda gibi algoritma güncellemeleri geldiğinde yerle bir oldular. O yüzden içerik, gerçekten bilgi vermeli, kullanıcıya değer katmalı. Gerektiğinde tablo grafik, görsel veya vaka incelemeleriyle desteklenmeli.

Başlık Etiketleri (H1, H2, H3…)

Sayfanızın yapısını netleştirir. Bir blog yazısında tek H1 olması, alt konular için H2 ve H3’lerin kullanılması, arama motorları için harita niteliğindedir. Bazı siteler her paragrafı H1 yapıyor. Bu bir kitaptaki her başlığın “Ana Başlık” ilan edilmesiyle aynı saçmalık derecesinde. Arama motoru “Ben nereye geldim?” diye şaşırıp kalıyor.

URL Yapısı

Karman çorman URL’ler hem kullanıcıyı hem de botları kaosa sürükler. “siteadresi.com/kategori333/urunid-xyz/param=10219?” gibi bir URL, “siteadresi.com/erkek-ayakkabi/spor-model” kadar net bir mesaj vermez.

Dâhili Bağlantılar (Internal Links)

Bir sayfadan diğerine referans vermek, hem kullanıcıyı sitede tutar hem de arama motoruna “Bak bu sayfalarım birbirine bağlı ve önemli” diye sinyal gönderir. Sitede dolaşımı kolaylaştıran, mantıklı dâhili bağlantılar “link juice” aktarımında da etkilidir. Örneğin biz bu sayfada SEO anlatıyor ve SEO hizmeti sayfamıza iç bağlantı veriyoruz.

Teknik SEO

Arabanızın kaportası parlak olsa bile, motorda arıza varsa uzun yol yapmanız imkânsızdır. İşte teknik SEO tam olarak bu motor bakımıdır. Tabii motoru iyi çalışan arabanın görseli de iyi olmalıdır. Bunu sağlarken, web sitelerinin düşük hızlarda çalışmasını ve çakışmalar yaşanmasını istemeyiz. Teknik SEO bu aşamada, iyileştirmeler yaptığımız ve tüm web varlığının sorunsuz çalışmasını sağladığımız sistematiktir. CSS ve JS gibi görselleştirme kodlarının sorunsuz çalışması, sitenin doğru yüklenmesi ve görsel geliştirmelerin kod hatalarına dönüşmemesi önemlidir. Bunlarla birlikte, Google’ın sitemizi doğru taraması için geri plan işlemlerini eksiksiz biçimde yaparız.

Site Hızı

Kullanıcıların sabrı sınırlıdır. 2 saniyede açılmayan sayfadan çıkmak çok yaygın bir davranıştır. Google PageSpeed Insights, GTmetrix gibi araçlarla ölçüm yaparak resimleri optimize etmek (örneğin WebP formatına geçmek), CSS ve JS dosyalarını küçültmek (minification), tarayıcı önbellekleme (caching) gibi iyileştirmeleri yapmak gerekir. Eskiden “1 saniye hızlı ya da yavaş olması ne fark eder?” diye düşünen siteler, hız sıralama faktörü haline geldiğinde büyük kayıplar yaşadı.

Mobil Uyumluluk

2015’teki “Mobilegeddon” güncellemesini hatırlayanlar bilir; mobil uyumlu olmayan siteler önce yavaştan geriye düşmeye başladı. Bugün “Mobile-first Indexing” var. Yani Google, sitenizin mobil versiyonunu esas alıyor. Mobilde sayfa kaymaları (Cumulative Layout Shift CLS), büyük görseller, tıklaması zor butonlar varsa kullanıcı deneyimi düşüyor, sıralamanız da bundan nasibini alıyor.

XML Sitemap ve Robots.txt

Arama motoru botları, bir sitenin haritasını (sitemap) inceleyerek hangi sayfaları tarayacaklarını görürler. Robots.txt ise hangi sayfaların taranmamasını istediğinizi belirtir. Yanlış yapılan bir ayarla, tüm siteyi “Disallow” komutuyla engelleyenleri gördük. Sonra “Neden sitem indexlenmiyor?” diye şaşırıyorlar.

HTTPS Güvenliği ve HSTS

SSL sertifikası artık bir tercih değil, zorunluluk. Kullanıcılar güvende hissetmediği sitelerden alışveriş yapmazlar. Arama motorları da “güvenilir site” etiketine bir artı puan veriyor. Düşünün, bir kapıyı kilitlemekten bahsediyoruz; kilit yoksa hırsızlar kolayca girebilir ve kullanıcılar da o eve girmeye çekinir.

Duplicate Content ve Canonical Etiketler

Aynı içeriğin farklı URL’lerde tekrar etmesi, arama motorlarını çileden çıkarır. Bu durumda “Hangisi asıl sayfa?” diye sormaya başlar. Canonical etiketini doğru kullanmak, kopya içeriğin hangi versiyonunun “orijinal” olduğunu belirtir. Bunu yapmayan pek çok site, “bölünmüş sayfa otoritesi” yüzünden sıralama kaybı yaşar.

Yapılandırılmış Veri (Schema Markup)

Arama motorlarına sayfa içeriğinin ne anlama geldiğini anlatan şemalardır. Örneğin bir tarif sitesiyseniz, malzeme listesini, pişirme süresini, kalori bilgisini schema ile göstererek “rich snippet” elde edebilirsiniz. Tıklanma oranları da ciddi ölçüde artar.

Backlink Analizi: Otoritenizi Nasıl İnşa Ediyorsunuz?

SEO analizinin bir diğer önemli ayağı da dış bağlantıların (backlinks) incelenmesidir. Bunu, bir nevi “referans mektubu” olarak düşünebilirsiniz. Kaliteli, sektörünüzle alakalı sitelerden gelen bağlantılar, Google’a “Bu site değerli; çünkü güvenilir kaynaklar kendisini referans gösteriyor” mesajı verir.

Backlink Kaynakları

İlgili ve kaliteli bir siteden gelen tek bir bağlantı, spam veya alakasız yüzlerce bağlantıya bedeldir. Eskiden “Her yerden link toplayalım” diyenler, Penguin güncellemesinin gazabına uğradılar. Kalitesiz link ağlarına bulaşanlar, aniden sıralamalarda dibi gördü.

Rakip Analizi

Rakipleriniz hangi sitelerden link alıyor? Bu sitelerin otoritesi nedir? Ahrefs, Moz, SEMrush gibi araçlar sayesinde rakiplerin backlink profilini inceleyerek yeni link fırsatları keşfedebilirsiniz. “Rakibim bu sitede yazı yayımlamış, ben de benzer bir içerik sunup link alabilir miyim?” diye düşünmek gayet mantıklı.

Doğal Görünüm

Tüm backlinklerin bir anda tek bir anahtar kelimeyi hedefleyen anchor text şeklinde olması, arama motorlarının gözünde “şüpheli”dir. Bağlantı metin dağılımını doğal tutmak gerekir. Ayrıca çok hızlı, ani backlink artışı da soru işareti yaratabilir. Tıpkı bir günde yüzbin takipçi kazanan yeni bir Instagram hesabının spam olarak algılanması gibi.

Zararlı Bağlantılar ve Disavow

Bazen rakipleriniz veya eski SEO ajanslarınız, farkında olmadan size zararlı linkler kazandırmış olabilir. Disavow aracıyla bu bağlantıları Google’a “Ben bunları istemiyorum, lütfen dikkate alma” diyerek bildirmek, sitenizin itibarını korur.

İçerik Kalitesi ve Kullanıcı Deneyimi

SEO analizi esnasında içerik kalitesi ve kullanıcı deneyimi (UX) verilerini de göz ardı etmemek gerekir. Elbette teknik faktörler ve backlink profili önemli ama içerik dediğimiz şey, sitenin “ruhudur.” Kullanıcı gelince, oradan bir şey öğrenmek, satın almak, eğlenmek veya paylaşmak ister.

E-E-A-T (Experience, Expertise, Authoritativeness, Trustworthiness)

Google, özellikle YMYL (Your Money Your Life) kategorisinde (sağlık, finans, hukuk gibi) sitelerden deneyim, uzmanlık, otorite ve güvenilirlik bekler. İçeriğiniz ne kadar doğru bilgi aktarıyor? Yazarı uzman mı? Kaynaklar belirtilmiş mi? Örneğin bir sağlık blogu, tıbbi kaynakları ve doktor görüşlerini eklemeden yazı yayımlıyorsa, Google muhtemelen buna itibar etmeyecektir.

Kullanıcı Etkileşim Sinyalleri

Arama motorları, sayfada kalma süresine (dwell time), hemen çıkma oranına (bounce rate) ve sayfalar arası geçişlere bakar. Kullanıcı, içeriğinizle etkileşime giriyorsa, “Bu site gerçekten değerli” sinyali gönderiyorsunuz.

Taze İçerik (Freshness)

Özellikle haber siteleri veya sürekli değişen konulara sahip siteler, içeriklerini güncel tutmazsa geriye düşebilir. Google’ın “Freshness” güncellemeleri, son bilgilerle yenilenen makalelere öncelik verebilir. Tabii her içeriği her gün güncellemek gereksiz, ama ciddi bir değişiklik olduysa (örneğin yeni bir yasal düzenleme), mutlaka o içeriği güncelleyin.

Rakip Analizi ve Strateji Geliştirme

Bir futbol maçı düşünün. Rakip takımın taktiklerini, hangi oyuncuyu nerede oynattığını bilmezseniz, sahaya çıktığınızda sürpriz gollere maruz kalabilirsiniz. SEO’da da durum aynı. Rakiplerin hangi anahtar kelimelerde sıralama aldığını, içerik stratejisini, backlink ağını bilmek, kendi hamlelerinizi planlamanıza yardımcı olur. Rakip analizi, anahtar kelime araştırmasında önemli bir adımdır.

Anahtar Kelime Kapsamı

Rakipleriniz hangi kelimelerde yüksek sıralama alıyor ve siz o kelimelerde yoksunuz? Bir “keyword gap analysis” yaparak içerik stratejinizi revize edebilirsiniz.

İçerik Farklılaştırma

Rakip 10 maddelik bir liste hazırlamışsa, siz belki 20 maddelik, örneklerle zenginleştirilmiş bir rehber hazırlayabilirsiniz. Kullanıcıya daha fazla bilgi veya daha iyi deneyim sunan her şey, sıralamada öne çıkma şansınızı artırır.

Teknik SEO Karşılaştırması

Rakiplerin siteleri daha hızlı, daha mobil uyumlu, daha düzenli mi? Sizin site hızınız 3 saniyeyken rakip 1 saniyede açılıyorsa, kullanıcı tercihini rakipten yana kullanabilir. Bu küçük farklar, uzun vadede büyük kayıplar veya kazançlar olarak karşınıza çıkar.

Fiyat ve Kampanyalar

E-ticaret sektöründe, rakip analizi sadece SEO’yla sınırlı kalmaz. Rakibin belirlediği fiyatlar, ücretsiz kargo seçenekleri gibi unsurlar, kullanıcı davranışını doğrudan etkiler. SEO analizi ile web sitenize trafik çekebilirsiniz ama rakibinizde aynı ürün daha ucuzsa, kullanıcıyı kaybedebilirsiniz. Bu da dönüşüm oranlarını etkileyen bir faktördür.

Sosyal Medya ve SEO Analizi

Resmî olarak “Sosyal medya sinyalleri doğrudan sıralama faktörü değildir” denir, ancak gerçek şu ki sosyal medyada paylaşılan, beğenilen ve yorum alan içerikler, ek trafik ve etkileşim yaratabilir. Bu da dolaylı olarak SEO’ya katkı sağlar. Hatta, içeriğiniz viral olup çeşitli forumlara ve bloglara yayılırsa, yeni backlink’ler kazanabilirsiniz.

Marka Farkındalığı

Sosyal medya, marka aramalarını artırır. Google, “siteadınız” veya “marka + anahtar kelime” şeklinde aramalar çoğaldığında, sitenin otoritesini daha yüksek algılayabilir. Örneğin Twitter’dan büyük bir kitleyi çeken blog yazısı, Google Analytics’te artan organik trafiğe zemin hazırlayabilir.

İçerik Paylaşımı ve Backlink Potansiyeli

İş dünyasıyla ilgili LinkedIn paylaşımları veya teknik konularda Reddit paylaşımları, bir anda konunun uzmanlarının dikkatini çekebilir. “Ha, bu kaynağa ben de link vereyim” diyen kullanıcılar sayesinde backlink kazanırsınız.

Rakiplerin Sosyal Stratejisi

Rakipleriniz, hangi sosyal medya platformlarını etkin kullanıyor? Özellikle LinkedIn, Pinterest, TikTok gibi platformlar bazen beklenmedik SEO fırsatları sağlayabiliyor. Rakiplerinizin açtığı yoldan ilerleyip farklılaştırarak siz de pay alabilirsiniz.

Yerel SEO: Mahalledeki Görünürlüğünüz

Eğer işletmeniz fiziksel bir lokasyona sahip ise veya belirli bir bölgede hizmet veriyorsanız, Yerel SEO (Local SEO) analizine mutlaka odaklanmalısınız. Google My Business (yeni adıyla Google Business Profile) kaydınızın doğru olması, işletmenizin adresi, telefon numarası (NAP: Name, Address, Phone) bilgileri ve kullanıcı yorumları, yerel arama sonuçlarında görünmenizi kolaylaştırır. Bir zamanlar “Kuaför” arayan insanların genelde “Kuaför İstanbul” diye aradığı düşünülüyordu; oysa şu an kullanıcılar cep telefonundan direkt “kuaför” yazdığında Google, coğrafi konuma göre sonuç gösteriyor. Bu nedenle “yakınımdaki” aramaları için dahi optimize olmak kritik.

Google Business Profile Optimizasyonu

Kategori seçimi, açıklamalar, fotoğraflar, çalışma saatleri ve kullanıcı yorumlarına hızlı yanıt, yerel sıralamaları ciddi ölçüde iyileştirir.

Citations (Alıntılar)

Yelp, Foursquare gibi yerel dizin sitelerinde işletme bilgilerinizi tutarlı girmek, Google’a “Bu işletme gerçekten burada faaliyet gösteriyor” sinyali gönderir. Yanlış veya tutarsız bilgiler algoritmalarda kafa karışıklığı yaratır.

Kullanıcı Yorumları

Olumlu yorumlar, yerel sıralamalarınızın yükselmesinde büyük rol oynar. Tabii ki “Sahte olumlu yorum” taktiği zamanında yaygındı ve algoritmalar bunu anlaşılabilir şekilde tespit ediyor. Otoriter kaynaklardan, gerçek kullanıcı yorumları her zaman altın değerindedir.

Dönüşüm Oranları (CRO) ve SEO Analizi İlişkisi

SEO analizi, siteye ne kadar trafik çektiğinizi görebilir ancak burada bitmiyor. Gelen ziyaretçiler müşteriye, üyeye veya sadık takipçiye dönüşüyor mu? Dönüşüm oranı optimizasyonu (CRO) ile SEO birlikte çalışır. Örneğin 1000 kişi geliyor ama sadece 2’si satın alıyorsa, %0.2 gibi düşük bir dönüşüm oranınız var. Bu durumda belki sayfanın tasarımı, çağrı butonları (CTA) yeterince görünür değil, belki fiyatlarınız yüksek, belki de rekabetçi bir kampanyanız yok.

Site İçi Davranış Takibi

Google Analytics’te “Hangi adımlarda kullanıcı siteyi terk ediyor?” sorusuna bakarak SEO stratejinizi revize edebilirsiniz. Eğer kullanıcı bir blog yazısında çok fazla vakit geçiriyor ama ilgili ürüne yönlendiren bağlantıyı göremiyorsa, iç bağlantı stratejinizde eksik vardır.

Form Optimizasyonu

Hizmet sektöründe, form doldurulması bir konversiyon sayılabilir. Formun fazla uzun olması, ilave gereksiz sorular sormak, kullanıcıyı bezdirebilir. Bir danışmanlık firmasının sitesinde 15 maddelik formu 5 maddeye indirdiğimizde dönüşüm oranı %30 arttı. Bu tür iyileştirmeler SEO analizinde de önemli çünkü gelen kullanıcıyı elde tutmak istiyoruz.

A/B Testleri

Farklı başlıklar, farklı buton renkleri veya farklı sayfa düzenleri deneyerek hangi versiyonun daha yüksek dönüşüm sağladığını görebilirsiniz. SEO ve CRO bir arada düşünülmeli ki sitenize gelen kullanıcıyı en verimli şekilde hedefe taşıyasınız.

En İyi Araçlar ve Düzenli Raporlama

Günümüzde “SEO Analizi” denilince Moz, SEMrush, Ahrefs, Screaming Frog, Google Search Console, Google Analytics, GTmetrix, PageSpeed Insights, DeepCrawl gibi birçok aracın ismi geçiyor. Her aracın farklı bir uzmanlık alanı var:

Moz

Domain Authority (DA) metriğiyle backlink profilini ölçmek, anahtar kelime keşfi ve rakip analizi için kullanışlı.

Ahrefs

Dünyanın en büyük backlink indekslerinden birine sahip. Rakip backlink takibi ve anahtar kelime araştırmasında mükemmel.

SEMrush

Kapsamlı bir pazarlama aracı; SEO, SEM, sosyal medya takibi, içerik pazarlaması gibi birçok yönü var.

Screaming Frog

Siteyi bot gibi tarar, teknik sorunları (kırık linkler, eksik meta etiketler, yönlendirme hataları) raporlar.

Google Search Console

Google’ın sitenizi nasıl gördüğünü anlamanızı sağlar. İndeksleme sorunları, mobil uyumluluk raporları, tıklama ve gösterim verileriyle dolu.

Google Analytics

Ziyaretçi davranışlarını, trafik kaynaklarını, dönüşüm hunilerini analiz etmek için temel araç.

GTmetrix / PageSpeed Insights

Sayfa hızına odaklı raporlar sunar.

DeepCrawl

Büyük ölçekli siteleri taramada oldukça başarılı.

SEO analizi bir kereye mahsus bir iş değildir. Aylık, üç aylık veya altı aylık periyotlarda raporlar hazırlayarak ilerlemeniz, yeni gelişmelere ve algoritma güncellemelerine karşı direncinizi artırır.

Sık Yapılan Hatalar

“Her Yerden Link Toplayalım, En Kısa Yoldan Yükseliriz” Yanılgısı

Eskiden “link çiftlikleri” diye adlandırılan platformlardan büyük miktarda link satın alan siteler, Penguin güncellemesiyle büyük çöküş yaşadı. Arama motorlarını kandırmaya çalışmak, roketle aya çıkmaya benzer: Başlarda hız kazanırsınız ama roketin yakıtı bittiğinde sert düşüş kaçınılmazdır.

Anahtar Kelime Yığma (Keyword Stuffing)

10 sene önce bazen işe yarayan bu taktik, bugün spam algısıyla cezalandırılıyor. Metin içerisinde çok tekrar gören kullanıcı da “Yeter artık!” diyerek siteyi terk ediyor. Tekrarlayan kelimelerle arama motoruna göz kırpmaya çalışmak, gereksiz samimiyetsizlik gibi algılanabilir.

Robots.txt Dosyasında Yanlış “Disallow” Komutu

Robots.txt dosyasındaki “Disallow: /” komutu, arama motorlarının tüm siteye erişimini engeller. Bu, indekslemenin durmasına ve organik trafiğin büyük ölçüde veya tamamen kaybolmasına yol açabilir. Özellikle teknik güncellemeler veya site taşıma süreçlerinde, yanlışlıkla eklenen bu gibi yönergeler ciddi trafik kayıplarına neden olur. Bu nedenle, robots.txt dosyası ve benzeri ayarların düzenli olarak kontrol edilmesi, potansiyel hataların erken tespit edilmesi için büyük önem taşır.

Mobile-Friendly Tasarımı Göz Ardı Etmek

Yeni açılmış bir haber sitesinde, ana sayfa masaüstünde şık duruyordu fakat mobilde sayfanın yarısını kocaman bir pop-up kaplıyor, kapatma butonu tıklanmıyordu. Günümüzde böyle bir hataya düşünce kullanıcı sadece saniyeler içinde siteyi terk ediyor.

Zayıf İçerik, Kopya ve Yapay Zeka Makaleler

İçerik üretmek zor geldiği için “Kes kopyala” yöntemiyle ilerleyen siteler, Panda güncellemesiyle havlu attı. Arama motorları kopya içeriği çok hızlı tespit edebiliyor. Üstelik kullanıcı da farklı sitelerde aynı cümleleri görünce güvensizlik duyuyor.

Son günlerde bayılarak kullandığımız “üretken” yapay zeka modelleri de pek üretken değil. Bu sistemler bir çeşit kopya üretiyor olduğundan, bu şekilde üreteceğiniz metinlerin faydalı olma durumu yok. Hatta cezaya sebep oluyorlar.

Teknik Sorunları Görmezden Gelmek

404 hataları, yanlış yönlendirmeler (302 yerine 301 veya tam tersi) gibi ufak tefek şeyler “ne olacak canım” denilip erteleniyor. Aslında site genelindeki kullanıcı deneyimini baltalayan bu problemler, algoritmaların da gözüne çarpar.

Ne Sıklıkla SEO Analizi Yapılmalı?

Şu soru hep gelir: “Kaç ayda bir SEO Analizi yapmalıyız?” Aslında bu sektöre, rekabete ve site içeriğinin güncellenme sıklığına bağlı. Güncel haber sitesiyseniz belki her ay veya iki haftada bir. Daha durağan içerikli kurumsal sitelerse üç ayda bir veya altı ayda bir yapabilir.

Önemli olan SEO’nun ve algoritmaların sürekli değiştiğini, rakiplerin de boş durmadığını akılda tutmak. Yıllık bakım yaptırmayan bir aracın yol ortasında bırakma olasılığı ne kadar yüksekse, SEO Analizinizi düzenli yapmamanın da bedeli aynı şekilde ağır olabilir.

Algoritma Güncellemelerine Uyum

Google, zaman zaman büyük güncellemeler (Core Updates) veya özel güncellemeler (Panda, Penguin, Hummingbird, Medic, BERT, MUM, vb.) yayınlıyor. Her biri, sitelerin sıralamasını ciddi şekilde sarsabiliyor. Mesela Panda içeriği hedef alırken, Penguin linkleri hedef aldı. BERT, kullanıcı niyetini daha iyi anlamayı amaçladı. MUM ise çok dilli ve multimodal aramalara odaklanıyor.

SEO Analizi, bu güncellemelerin siteye etkisini ölçmeyi içerir. “Gelen trafik aniden düştü mü? Rakiplerimiz yükseldi mi? Hangi sayfalarda sıralama kaybı var?” gibi soruların yanıtını ararız. Bu aşamada en kritik nokta, panik yapmadan veriye dayalı hareket etmektir. Algoritma güncellemesi olabilir ama bazen düşüşün nedeni index problemi veya sunucu hatası da olabilir.

Ölçüm, Raporlama ve Sürekli İyileştirme

Bir SEO analizi raporu, genelde şu bölümleri içerir:

  • Genel Performans: Organik trafik, anahtar kelime sıralamaları, tıklanma oranları, dönüşüm oranları.
  • Teknik Durum: Site hızı, mobil uyumluluk, taranabilirlik, indeksleme durumu yönlendirme hataları.
  • On-Page Optimizasyon: Meta etiketler, başlıklar, içerik kalitesi ve iç linklemeler.
  • Off-Page Durumu: Backlink profili, domain otoritesi, sosyal medya etkileşimi.
  • Rakip Analizi: Rakiplerin sıralamaları, backlink ağları, içerik stratejileri.

Öneriler ve Eylem Planı: Hangi sayfalar iyileştirilmeli, hangi kelimelere odaklanılmalı, hangi teknik sorunlar giderilmeli, vb.

Böyle bir raporu hazırladığınızda, klasik “Bu raporu bir kenara koyduk” hatası yapmayın. Ekip içi toplantılarda, iş geliştirme planlarında bu raporu kullanın. Gerekirse pazarlama ekibi, web geliştirme ekibi, hatta ürün yöneticileriyle paylaşın. Çünkü SEO dediğimiz şey tek bir departmanın değil, şirketin bütün birimlerinin uyumlu çabasını gerektirir.

Analiz olmadan SEO olmaz!

SEO Analizi, bir web sitesinin yaşam döngüsünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Tıpkı düzenli sağlık muayenesi gibi, sitenin de sağlığını korumak için sürekli kontrol etmek gerekiyor. Google, Yandex, Bing veya başka hangi arama motoru olursa olsun, algoritmaları sürekli güncelleniyor. Kullanıcıların beklentileri de değişiyor. Rakipler boş durmuyor. Dolayısıyla “Çıktık zirveye, artık rahatız” diye bir durum yok. En büyük yanılgı, birinci sayfaya çıkınca “Bitti bu iş” sanmaktır.

Zamanında çok büyük görünen siteler, mobil çağına ayak uyduramadığı için silinip gitti. Eski SEO taktikleriyle sonsuza kadar başarılı olacağını sananlar, büyük algoritma güncellemeleriyle yüzleşti. Bu hikâyeleri yaşamamak için “yarını düşünerek” hareket etmek şart. SEO Analizi, tam da bu geleceğe hazırlanma işini organize eden disiplinli bir çalışma alanı.

Matematiksel bir metaforla kapanış yapalım. SEO’yu bir fonksiyon olarak düşünün; f(x) , x ise kullanıcı davranışları, arama motoru algoritmaları, içerik kalitesi, teknik yapınız gibi tüm değişkenleri içerir. Bu fonksiyonun her gün yeni bir türevi çıkıyor; her gün integralini almak, limitini hesaplamak gerek. Eğer sürekli analiz yapmazsanız, elinizdeki değerler bir noktada güncelliğini yitirebilir. Sonra da “Neden sıralamada düştüm, neden satışlar azaldı?” diye sorarsınız, cevabı bulmak istediğinizde çok geç kalmış olabilirsiniz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir